Stubborn Rowers

by Uygar Özesmi (2005) Photo by tatonomusic on Unsplash Emerging from among the coconut trees, he hurried towards his canoe to catch today’s fish. But just as he was about to set sail, he felt the wind blowing against him. Unlike the usual morning breeze that would aid their departure, the wind blew towards the […]

Devamını oku

Yurttaş Kurulları İçin Neyi Bekliyoruz?

Uygar Özesmi Milletvekillerinin partiler tarafından belirlenip sıralandığı, güvenip güvenemeyeceğimizi tam bilmediğimiz, kimisi iş kovalamak için meclise giren milletvekillerinden oluşan bir mecliste, milletvekillerinin bizim yararımıza kararlar alacaklarına ne kadar güvenebiliriz? Günümüzde artık büyük veri, kapitalizmin ve sosyal yaşıntının her alanına girdi. Artık bu dönemde belki de rastgele seçimleri istatistik biliminin ışığında demokraside halkın gerçek katılımı için […]

Devamını oku

Zehirli Ekonomi

Eskiden denizler sadece maviydi, o derin maviliğe baktığımızda dalıp giderdik. Şimdi denizlere baktığımızda gökkuşağı gibi parlak renkli birikintiler var. Petrol ve kimyasal atıklar birikerek bu birikintileri oluştururuyor. Şanslıyız ki hâlâ denizi masmavi yerler var. Ne kadar daha öyle kalacaklar bilmiyoruz. Mevcut ekonomi doğayı zehirlemek üzerine kurulu. Çevreyi temizlemenin ekonomik maliyeti kirletmekten fazla. Değiştirmemizin vakti çoktan […]

Devamını oku

Dünyamız Tükenmeden

Mevcut hayatlarımızda durup gökyüzüne baktığımızda hiçbir yıldız göremiyoruz. Çünkü şehrin ışıkları yıldızların ışığını örtüyor. Oysa şehirden ayrılıp bir dağın tepesine çıkıp gökyüzüne baktığımızda içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi ve yıldızlar bizi büyülüyor. Sabah uyanıpta aşağı baktığımızda çam ağaçlarının üzerinde inmiş bulutlar, ufka doğru tepeler, ne kadar büyüleyici, narin ve nadide bir gezegende yaşadığımızı fark ettiriyor. Halbuki […]

Devamını oku

Palas Tuzla GÖLÜ – KAYSERİ

Söyleşi: Gamze Nokay Siz 2001 yılında Türkiye’nin ilk kitle kaynak platformu olan KusBank.org’u kurdunuz, 2002 yılında ise BirdLife’ın Türkiye temsilcisi olan Doğa Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptınız. Kuş gözlemciliği hayatınızda önemli bir yer tutuyor. Palas Tuzla Gölü civarında kuş sayımı yapmaya nasıl başladınız? Beni Palas Tuzla Gölü’ne götüren yol Çukurova Deltası’nda başladı.16-17 yaşlarımda Doğal Hayatı Koruma […]

Devamını oku

Uygar Özesmi ile Yaşama Dair: Planktonlar ve Su Böcekleri

Söyleşi: Gamze Nokay 1983-1988 yılları… Sultan Sazlığı’nı keşfetmeniz ile önünüzde yepyeni bir dünya açıldı. Bir önceki sohbetimizde bu keşifte gözlemlediğiniz çeşitli su kuşlarından bahsettiniz. Su kuşlarına olan ilginiz sizi bir adım öteye götürüp kuşların nasıl beslendiklerini araştırmaya ve bu sefer de suyun içinde neler olduğunu keşfetmeye yönlendirdi… Sultan Sazlığı olağanüstü hareketliliği ve çeşitliliği ile beni […]

Devamını oku

Metro Sıçanı – New York mektupları

Rayların arasında aranıp duruyor. Hayatında güneş ışığı hiç olmadı fakat yaşadığı yer hep aydınlık. Zaman kavramını yaratan güneşin hareketleri değil, trenlerin ritmik geliş gidişleri ve raylardaki titreşimler. Burada zamanı yitirmek ölümcül olabilir, tren tekeri altında can vermek işten bile değil. Yaşam duvardaki kovuk ile rayların arasında gidip gelen yiyecek arayışı içinde sürüp, sonlanıyor. Yaşamın kaynağı […]

Devamını oku

Kendi Bahçene Bak – New York Mektupları

Manhattan’ın göbeğinde bir meydan var, adı “Columbus”. Taksilerin fır döndüğü göbeğin ortasında uzun bir sütün, tepesinde heybetli ve gururlu bir adam, ismi Cristopher Columbus. İsmi çok önemli değil, sonu pek de hayırlı olmayan bir adam. Ancak neyi simgelediği çok daha önemli. 1492’de beyaz adamın Amerika’ya ayak basmasını ve sonrasında kıtayı silip süpürmesini simgeliyor. Beyaz adam […]

Devamını oku

Sınırı aşmak

Sesi kısık yaşlı baba anlatıyor: “İki oğlum beni ziyaret ettikten sonra kente dönmek üzere otobüse bindiler uğurladım, sonra bir daha görmedim onları, ateşlenmişler, ilerdeki kasabada indirmişler, hastaneye yatırmışlar, ertesi gün kireçli bir mezara yan yana gömmüşler”. Oğullarını ebola virüsü yüzünden kaybeden baba, doktorların ölüm nedenini iki gencin pazardan alıp yedikleri avlanmış maymun etine bağladıklarını söylüyor […]

Devamını oku

Annemin Kemikleri…

Doğu Karadeniz sahil şeridinde duble yolda ilerlerken acıyla kara sulara karışamayan dik yamaçlara bakakalıyorum. Kıyı kalmamış, kıyıyı yol almış. Bir vadiden içeri giriyorum. Sol yamaçta dev bir çukur. Kayalar patlamış, saçılmış. Alınan kayalarla kıyı doldurulmuş. Yeşil örtünün ortasındaki bu çirkin yaranın içinde, kurumuş kökler,  koparılmış sinirler ve damarlar gibi uzanıp kalmış. Wanapum Yerlilerinin ruhani lideri […]

Devamını oku