Uygar Özesmi ile Yaşama dair: Doğa ile Tanışma

Söyleşi: Gamze Nokay Başlarken sizin gibi doğa aşığı birinin nasıl bir çocukluk geçirdiğini merak ediyorum. Diğer canlılarla ve doğayla kurduğunuz ilk ilişki nasıldı? Gözünüzü doğanın içinde mi açtınız? Sanılanın aksine gözümü doğanın içinde açmadım. Ben Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde doğdum; önce Sıhhiye sonra Çankaya’da yaşadık. Tam bir apartman çocuğu olarak Ankara’da ilk yıllarımı geçirdim. Hatta hafızamdaki […]

Devamını oku

Annemin Kemikleri…

Doğu Karadeniz sahil şeridinde duble yolda ilerlerken acıyla kara sulara karışamayan dik yamaçlara bakakalıyorum. Kıyı kalmamış, kıyıyı yol almış. Bir vadiden içeri giriyorum. Sol yamaçta dev bir çukur. Kayalar patlamış, saçılmış. Alınan kayalarla kıyı doldurulmuş. Yeşil örtünün ortasındaki bu çirkin yaranın içinde, kurumuş kökler,  koparılmış sinirler ve damarlar gibi uzanıp kalmış. Wanapum Yerlilerinin ruhani lideri […]

Devamını oku

Yasak Meyve: Kovuluşun Döngüleri

Tanrı önce ışık olsun dedi ve ışığı karanlıktan ayırdı. Işığa gündüz, karanlığa gece dedi. Sonra havayı sudan ayırdı ve adını gök koydu. Sular bir araya geldi ve ortasında yer ve etrafında denizler oluştu. Yerde tohumlar saçan yeşil bitkiler olsun ve meyve ağacı kendi türünün meyvelerini versin, içinde tohumları olsun dedi. Yer yeşil bitkilerle bezendi, kendi […]

Devamını oku

Niye Yaptık?

Çocukluk yıllarına dönüyor, ormanın oyun alanı ve keşiflere rehber olduğu günlere… Ormanın içindeki patikalarda gezinirken, yıkılmış dev bir göknarın kökünden fırlayan iki sincap gördü. Nereden çıktıklarını anlamak için ilerledi. Ne görsün? Kökün içi tamamen oyuk, aynen bir fıçı gibi. İçi mis gibi çürümüş odun kokuyordu. Yosunlar kaplamış iç duvarlarını, yumuşacık dibi.  İçine atladı, saklandı, burası […]

Devamını oku