Metro Sıçanı – New York mektupları

Rayların arasında aranıp duruyor. Hayatında güneş ışığı hiç olmadı fakat yaşadığı yer hep aydınlık. Zaman kavramını yaratan güneşin hareketleri değil, trenlerin ritmik geliş gidişleri ve raylardaki titreşimler. Burada zamanı yitirmek ölümcül olabilir, tren tekeri altında can vermek işten bile değil. Yaşam duvardaki kovuk ile rayların arasında gidip gelen yiyecek arayışı içinde sürüp, sonlanıyor. Yaşamın kaynağı […]

Devamını oku

Kendi Bahçene Bak – New York Mektupları

Manhattan’ın göbeğinde bir meydan var, adı “Columbus”. Taksilerin fır döndüğü göbeğin ortasında uzun bir sütün, tepesinde heybetli ve gururlu bir adam, ismi Cristopher Columbus. İsmi çok önemli değil, sonu pek de hayırlı olmayan bir adam. Ancak neyi simgelediği çok daha önemli. 1492’de beyaz adamın Amerika’ya ayak basmasını ve sonrasında kıtayı silip süpürmesini simgeliyor. Beyaz adam […]

Devamını oku

Çağın Farkında Olmak!

Öyle zamanlar vardır ki büyük değişikliklere gebedir. Sanki zamanın döngüsü kendi yükü altında ezilir. O gerginliği hissedenler önümüzde açılmaya başlayan geleceğin nereye gideceğinden endişelidir. Çünkü o gelecek olumlu bir dünya yaratabilecekken bir hızlı çöküşe doğru da gidebilir. İkinci Dünya Savaşı öncesinde dünya kaynaklarının paylaşımı üzerine gelişen hızlı değişim sırasında biliyoruz ki, Alman halkının büyük çoğunluğu […]

Devamını oku